19 Şubat 2015 Perşembe

Birden Gelir(miş) Kış



Oda arkadaşım bu şarkıyı ne zaman söylese kar yağıyor ve fena halde üşüyoruz. Bir haftadır aklına geldikçe söylüyor ve de. :)
İstanbul’da yaşayan herkesin gördüğü ve yaşadığı üzere nihayet esaslı bir kar yağdı. Daha önce de yağmıştı, evet, ama bu sefer çok güzel yağdı. O kadar ki, okula gidilemeyecek bir hava olduğunu iddia eden bizler hazırlandık, dışarı çıktık ve üstüne sokağın her bir metrekaresinde kartopu oynadık. İnsan ne kadar büyürse büyüsün kar görünce içindeki çocuğa engel olamıyor.
Biraz ilerideki caminin hem avlusu boştur hem de iyi kar birikmiştir diye o tarafa doğru yol aldık. Baktık ki tüm arabalar pürüssüz bir tabakayla kaplı, kimseler el sürmemiş. Halbuki mahalle .çocuk ve genç dolu, biliyoruz. Ya çocuklar çocuk değil, ya anneler korumacılıklarını top seviyeye çıkarttılar ve çocukları eve hapsettiler yada bizim bilmediğimiz bir sokağa çıkma yasağı var. İnsan hiçbir şeye olmasa o dokunulmamış beyazlığa dayanamaz. Çocukluğunu gerçekten yaşayanlar bilir, hiç dokunulmamış bir kara basmanın hazzı hiçbir şeyde yoktur. Kimsenin el sürmediği bir noktaya eşsiz bir ayak izi bırakmış olursunuz. Bu insanoğlunun ardında bir şeyler bırakma içgüdüsünün bir tezahürüdür. Çocuk-yetişkin-yaşlı farketmez. Çünkü her insan ebediyet arzusuyla doğar, ardında bir eser bırakmak ise sonsuz olma isteğinin bastırmanın en etkili yoludur.
Bir saniye! Bu yazı böyle başlamamıştı, ana fikre geri dönüyorum. Caminin avlusunda şükür ki çocukluğu ayakta tutan bir grupla karşılaştık, arada kartopları hedefini şaşırdı, karışıklıklar oldu ama işte bunlar eğlencenin tadını kaçıran değil bilakis arttıran şeyler. İyi eğlendik velhasıl. Dönerken yorgunluktan ölsek de pişman değildik. Bunda geri dönecek sıcak bir mekanımızın ve içebileceğimiz bir bardak sıcak kahvemizin olmasının etkisi büyük elbette. Bu yüzden kış mevsiminin verilen nimetlerin kıymetini bilmek için en ideal mevsim olduğunu düşünüyorum hep. Durup düşünmek için beyazlar içinde sunulan bir fırsat. Ne kadar farkındayız, orası tartışılır tabi.
Sonuç olarak üzerimizde bir tatlı yorgunlukla, birden gelen kışa selam ediyoruz mahmur mahmur. Bu sebeple tam bu hava için size en iyi Türkçe kış şarkılarından birini bırakıp bitiriyorum, evet hepimizin aklına gelen o şarkıyı, Ezginin Günlüğü söylüyor Leyla

0 yorum:

Yorum Gönder